UYARI: Park bahçe ve yeşil alanlar yeniden açılmış olsa da bazı hizmetler mevcut değildir. COVID-19 sırasında park operasyonlarıyla ilgili en son ayrıntılar için burayı tıklayın.
Mimari Aydınlatmanın Serüveni

Mimari Aydınlatmanın Serüveni

Kentler genellikle barındırdıkları değerli yapılar ile bilinirler. Sembol niteliğindeki bu yapılar o kente ilişkin tarihi, sanatsal, sosyal ve kültürel ipuçlarını taşır. Bu yapılar aktif olarak kullanılıyor ya da tarihi niteliğinden dolayı koruma altına alınmış olsa da, kentin kimliğini oluşturan bu cazibe noktalarının görünürlüğü oldukça önemlidir. Üstelik bu görünürlük algısı yalnızca ziyaretçi ve kullanıcılar için değil, kent görünümüne olan olası etkisinden dolayı kent kimliği açısından da oldukça önemlidir.

Geçmişten günümüze kadar bu mimari yapıların aydınlatılmasında çeşitli yöntemler ve yaklaşımlar söz konusu olmuştur. Bunlardan en önemlisi elektrik enerjisi kullanılarak ışık veren akkor telli lambalarla aydınlatılma yapılmasıdır. Genelde hacimlerin ortasına asılan bu lambalar, verdikleri az ışıkla yalnızca nesnelerin görünürlüğünün sağlanması amacını taşımıştır. Yeni ışık kaynaklarının üretilmesi ve var olanların geliştirilmesi ile daha az maliyetle ve daha az enerji tüketimiyle daha fazla ışık elde edilmeye başlanmıştır.

Aydınlatma tekniğindeki gelişmelerle birlikte, mimari tasarımda aydınlatmanın önemi daha fazla artmıştır. İlk zamanlarda sadece görünürlüğü ön planda tutan yaklaşımdan farklı olarak mimari anlatıma değişik boyutlar kazandırıp, aydınlatmaya konu olan yapıya daha dikkat çekici görsellik kazandırma hedeflenmiştir.

Günümüzde mimari yapıların tasarımında kullanılan aydınlatma tekniklerinin amacı; yapının sanatsal, tarihsel ve estetik niteliklerine, insan doğasına, psikolojisine, sosyal ve kültürel yapısına cevap verebilecek biçimde ışığı kullanarak aydınlatmaktır. Ayrıca yaşamın gece de devam etmesi mimarinin de karanlıkta canlılığının algılanması zorunluluğunu getirmiştir. Aydınlatılmamış bir simgesel yapı geceye taşınamadığında, bulunduğu kentin gece kimliğine etkisi yok denecek kadar azdır. Doğru mimari aydınlatma sayesinde yapıların ışıkla daha iyi yorumlanması ve insanlar tarafından dahi iyi algılanabilmesi sağlanabilir. Özellikle sembol niteliğinde olan yapılarda doğru aydınlatma sağlanması ile görsel konfor arttırılmış olur. Bu da kentin bilinirliğini arttırarak, kenti çekici hale getirir.