Aydınlatmanın Serüveni
Uygarlık tarihinin başlangıcından itibaren aydınlatma konusu insanoğlu için en önemli konulardan biri olmuştur. Aydınlatma tekniği uzun yılların birikimi ve teknolojik gelişmeler ile bugünkü düzeyine ulaşmıştır. Aydınlatma ile ilgili ilk büyük keşif ateşin bulunması ile ortaya çıkmıştır. Daha sonraları insanlar hayvan yağlarını kullanılarak yağ lambaları icat etmeyi başardı. Yağ lambalarının icadını mumlar izledi, 19.yüzyılda özellikle petrol türevi yakıtlar sayesinde gaz lambaları yaygın olarak kullanılmaya başlandı.
1879 yılında Thomas Edison’un geliştirdiği akkor lamba, elektrikli aydınlatmadaki ilk büyük dönüm noktası olmuştur. 1935 yılında yüksek basınçlı cıvalı lambaların üretilmesi, daha çok yol ve fabrika aydınlatmalarında kullanılmıştır. 1939 yılında ise, flüoresan lambaların ortaya çıkması aydınlatmada önemli bir aşama olmuştur. Bu lambalar hem daha az enerji harcıyor hem de daha çok ışık veriyordu. 1959 yılında akkor halojen lambalar ilk kez piyasaya çıkmış, daha sonraki yıllarda yüksek basınçlı sodyum lambalar yol, fabrika, dış aydınlatma konularında kullanıma sunulmuştur.
1973 yılındaki dünya enerji krizi sonrası lamba üretiminde büyük gelişmeler ortaya çıkmış, teknolojik yönden önemli adımlar atılmıştır. Lambalardaki bu gelişmeler ve yeniliklerle mimari kullanımda pek çok olanak sağlanmıştır. Bugün değişik amaçlara hizmet eden türlü güç, biçim, boyut, ışık verimi, tayf yapısı, ömrü, kullanım özellikleri olan lambalar üretilmektedir. Teknolojideki son gelişmelerle birlikte lambaların eskilere göre ömrü, ışık verimi, ışık tayfı gibi özelliklerinde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu gelişmeler sonucunda aydınlatma teknikleri gelişmiş, daha estetik ve modern yöntemlerin kullanımına olanak sağlamıştır.

